Akçaabat’ın özellikle tarihi dokusu ve doğal güzellikleri, şehrin adından sıkça söz edilmesine vesile olmaktadır.

Biz de Akçaabat Belediyesi olarak yaptığımız, yapmakta olduğumuz ve yapacağımız çalışmalarımızda şehrimizin bu güzel dokusunu koruyoruz.

Akçaabat denilince akla ilk olarak elbette ki tarih kokulu mahalle Ortamahalle geliyor. Ortamahalle;  Arnavut kaldırımlı taş sokaklarıyla, yaşanmışlıklarla dolu konaklarıyla ve tabi ki şehrin tarihi süreçlerini içerisindeki eserlerle anlatan Ortamahalle Müzesiyle dikkatleri üzerine çekiyor. Her yıl binlerce yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktası oluyor. Ayrıca yerli ve yabancı turistlerimiz dilerseler Ortamahalle’de restore edilip butik otel olarak hizmete açılan bazı konaklarda konaklayabilirler.

Yine her yıl Akçaabat’ımızı ziyaret eden yerli ve yabancı turistlerin bir diğer uğrak noktası da Akçakale Kalesi oluyor. Yerli ve yabancı turistler Akçakale Kalesi’nde geçmişin izlerine tanıklık ediyor. Akçaabat’ımızın tarihini yansıtan böylesine önemli bir kaleyi hem şehrimize hem de turizme kazandırmak adına Akçaabat Belediyesi olarak kalede ilgili kazı çalışmalarını tamamladık. Artık restorasyon sürecine giriyoruz.

Dört mevsim varış noktası olan Akçaabat’ımızın incisi Sahil Parkımızdan söz etmemek olmaz. Sahil Parkımız yenilenen yüzüyle hem hemşehrilerimize hem de yerli ve yabancı turistlere dört mevsim on iki ay boyunca hizmet ediyor.

Şehir merkezinde konaklamak isteyen turistlerimiz içinmerkezi konumda beş yıldızlı bir otel de mevcut.

Şehir merkezindeki güzelliklerden bahsetmişken yayalaştırdığımız İstiklal Caddemize de değinmek isterim. Namı değer Akçaabat Köftesinin tarihinin ve tarifinin yazıldığı sokaktır burası. Geçmişten beri şehir merkezinin kalbidir. Trafiğe kapattığımız bu sokakta artık herkes rahat ve güvenli bir şekilde dolaşabiliyor; alış veriş yapabiliyor.

Akçaabat’ımızın doğal güzellikleri ve yaylaları dillere destandır. Merkeze yakın ancak ayrı birer dünyadır. Yemyeşil ormanların, uçsuz bucaksız yeşilliğin ve bakmaya doyamayacağınız manzaranın tadına yaylalarımızda varabilirsiniz. Hıdırnebi Yaylası, Kayabaşı Yaylası, Balıklı Yaylası, Büyük Oba Yaylası, Simba ve Taşlıoba Yaylaları, Sera Gölü, Akçatepe, ve Uçarsu Şelalesi; Akçaabat’ta ziyaret edilmeden gidilmeyecek yerlerdir. Bu yaylaları bir kere gören muhakkak ki büyüsüne kapılıp tekrar görmeye buralarda vakit geçirmeye geliyor.

Akçaabat’ta turizm denilince tarih ve doğa turizminin yanı sıra kültür, sanat ve spor turizmi de akla geliyor.

Her yıl geleneksel olarak düzenlediğimiz Uluslararası Akçaabat Müzik ve Halk Oyunları Festivali düzenliyoruz. Festivalimizin gündüzü renkli gecesi şenlikli geçiyor. Binlerce yerli ve yabancı turist, Akçaabat’a festival için akın akın geliyor.

Akçaabat’a gelen Akçaabat Horonunu izlemeden Akçaabat Köftesinin tatmadan ayrılmaz.

Tüm dünyaya nam salmış Karadenizlinin yaşam tarzını, kültürünü, karakteristik özelliklerini anlatan Akçaabat Horonumuz ise izleyenlerin içinde coşku selleri oluşturuyor. Yürekler, Akçaabat Horonu ile dolup taşıyor.

Lezzetlerin şahane uyumu, Akçaabatlının kıvrak zekasıyla buluşunca tadına doyum olmaz bir lezzet çıktı ortaya. Bu lezzetin adı elbette ki Akçaabat Köftesidir. Özellikle sahildeki restoranlarda binlerce kişi aynı anda Akçaabat Köftesinin tadına bakabiliyor. Yiyenler mutlaka bir defa daha yemek için Akçaabat’a geliyor. Bu şahane lezzeti yerinde, ana vatanında yemenin keyfi paha biçilemez.

Akçaabat Belediyesi olarak şehrimizin geleceğinin turizm olduğunun bilincindeyiz. Şehrimizin geleceğine katkıda bulunacak çalışmalarımızı özellikle turizm alanında yoğunlaştırıyoruz.

Dört mevsim on iki ay gezilesi görülesi Akçaabat’ımız herkes tarafından bilinsin istiyoruz. Akçaabat’ımız, tüm güzellikleriyle dünyaya açılsın; turizmden hak ettiği payı alsın istiyoruz.

Şehrimiz ve hemşehrilerimiz için çalışıyor ve üretiyoruz. Akçaabat, herkesin varış noktası olacak.

Saygılarımla……..

Osman Nuri Ekim

Akçaabat Belediye Başkanı